Doğası gereği tüketen ve değişen toplum yapılarına göre ihtiyaçları çeşitlenen insanoğlu, kapitalizmin yeni üretim-tüketim ilişkilerinden bu niteliği sebebiyle nasibini almıştır. Kapitalist sistem toplumlara yeme içme ve giyim gibi somut ürünlerin tüketimini sağladığı gibi zaman, kültür, kimlik gibi soyut kavramların da hızla tüketilmesinin yolunu açmıştır. Bu bağlamda, salt tüketim odaklı ilişkiler ve kazanımlar gerçekleştiren tüketim toplumlarında kimlik ediniminin tüketim argümanları üzerinden yapılmasıyla ortaya yeni kimlik tipleri ve yeni tip dindarlıklar ortaya çıkmaktadır. Kitap ortaya çıkan bu tiplere ve yeni oluşan kimliklere ışık tutmaktadır.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Beklediğim kadar güzeldi.