Birçok başka yazar tarafından çok sayıda bilim tarihi yazılmıştır. Kuşkusuz bu tarihler değerlidir, ama bir şekilde, bizatihi bilimin doğası ayrıntıların arasında kaybolmuş gibidir. Profesyonel bilim eğitimi almamış olan okurlara bilimin ne yaptığı ya da ne anlama geldiği konusunda açık bir görüş sunmazlar. Oysa Platon’dan Kepler’e, Francis Bacon’dan Isaac Newton’a, Comte de Buffon’dan Charles Darwin’e, Albert Einstein’dan günümüz bilim insanlarına kadar bilim tarihinin kilit figürlerini ve eserlerinin öyküsünü anlatan Bauer’in kitabı farklı bir tarihi gözler önüne seriyor. Batı Biliminin Öyküsü, büyük bilim yazımı ile bilimsel araştırmanın güzergâhını en doğrudan etkileyen ve değiştiren eserlerin gelişimini izliyor. Bilimin çok insani bir çaba olduğunu göstererek, gerçeğe giden yanılmaz bir rehber değil, dünyayı anlamanın çok kişisel, bazen hatalı, genellikle yanıltıcı, sık sık da parlak bir yolu olduğunu vurguluyor.“Susan Bauer, tarihin en önemli bilimsel figürlerinin sesini kitaba taşıyor. En önemli eserleri kendi bağlamı içinde ve bilimin tarihsel gelişiminde oynadığı role göre değerlendiriyor.” -Alan Hershfeld - Wall Street Journal“Açık, anlaşılır ve kapsamlı bir şekilde tarihi biçimlendiren erkek ve kadınların öyküsü.” -Kirkus Reviews“Bir başucu kitabı.” -Booklist
Batı Biliminin Öyküsü, bu oylumda bir kitap için fazla iddialı bir ad olsa da, kitabın kuruluşunda ele alınan bilimsel gelişmeler ve bilimin kendisini var eden değerlendirme süreçlerine pek de değinmeden, hatalardan uzak sadece başarılar üzerine kurulu bir bilim tarihi derlemesi olmuş. Kaynakçası oldukça güçlü bu eserin, bilimin bugüne nasıl geldiğini merak edenler için önemli bir işlev gerçekleştireceği kesin. Ama keşke bir de başarısızlık hikâyelerine de yer verse ve tarihi daha objektif anlatabilse imiş.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Yazarın derin bilgisini görmek mümkün. İyi bir dili olduğu söylenebilir.
Özellikle 17. yy daki Bilim devrimini ele alışı hayli yetersiz.
Çok detaya inmeden anlatılmış, başlangıç kitabı misali
Batı Biliminin Öyküsü, bu oylumda bir kitap için fazla iddialı bir ad olsa da, kitabın kuruluşunda ele alınan bilimsel gelişmeler ve bilimin kendisini var eden değerlendirme süreçlerine pek de değinmeden, hatalardan uzak sadece başarılar üzerine kurulu bir bilim tarihi derlemesi olmuş. Kaynakçası oldukça güçlü bu eserin, bilimin bugüne nasıl geldiğini merak edenler için önemli bir işlev gerçekleştireceği kesin. Ama keşke bir de başarısızlık hikâyelerine de yer verse ve tarihi daha objektif anlatabilse imiş.