Sibirya’nın her tarafı değilse bile, önemli bir kesimi Türklerin tarihi yurtlarıdır. Fakat Türkler, Batı Sibirya taraflarına daha sonraki dönemlerde göç etmişler, bölgenin yerli halkı haline gelmişler ve burada yaşayan başka halklarla kaynaşmış; ancak, örf ve âdetlerinin yanı sıra dillerini muhafaza etmişlerdir. Bu Türkler, uzun süre Şamanî inançlarını muhafaza etmişler; sonraları Buharalı tâcirlerin ve Müslüman din adamlarının gayretleri ile önemli bir kesimi İslamiyeti kabul etmiş, bir kısmı bilhassa Rusların istilasından sonra Hıristiyanlığa geçmiştir.Ruslar, Türk yerine teorik olarak Tatar kelimesini kullanırlar. Hatta bir dönem Azerbaycanlılara dahi “Tatar” demişlerdir. Onların “Tatar”la kastettikleri “Türk”tür.Bu kitapta Tümen, Tura, Tobol, Kurdak, Sargat, Tara, Tom, Çat, Ob, Çulım Türkleri, Kalmaklar, Sibiryalı Buharalılar (Buharân), Karakalpaklar, Başkurtlar ve İtil Tatarlarının tarihi geçmişleri, giyim kuşamları, inançları, nüfusları, gelenek ve görenekleri hakkında gerekli bilgiler yer almaktadır.Tara Türkleri güzün ekin ekme tarihini kaz yumurtasının ağırlığına bakarak tayin eder; Tobol Türkleri bazı hastalıkların tedavisinde radikülitin kepçeyle yedi evin kapısına vurma yöntemini uygular, sıtmayı korkutarak tedavi eder, ölü aşı verirken mevtanın ruhu için yufka pişirirler..
Türkiye’de muhteviyatına uzak olduğumuz ilmi bir çalışmayı, Ahsen Batur özenli çevirisiyle yine Türkçeye kazandırmış. Eser, bu sahayı çalışanlar için güzel bir kaynak niteliğinde. Tabii ki tam anlamıyla yeterli olduğunu da söylemek güç. Sibirya ve Batı Sibirya Türklerinin tarihleri ve etnik oluşum süreçleriyle ilgili çok sayıda teori var. Bu çalışma yalnızca onlardan birisi. Ancak aynı zamanda en temellerinden biri. Ahsen Batur’un coğrafi adların çevirisinde gösterdiği hassasiyet, Rusçaya ne kadar hakim olduğunu göstermesinin yanında Türklük ve Türkçe konusundaki hassasiyetlerini de gözler önüne seriyor. Kitaptaki en büyük eksiklik olarak ise kitabın yazarı hakkında hiç bilgi verilmemesini söylemek gerekiyor. Öyle ki adı dahi kısaltması dışında tam olarak kitabın hiçbir yerinde verilmemiş.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Sibirya Tarihi, Türkiye’de eksik kalmış bir konu durumundadır. Sibirya Tarihi için yapılacak çalışmalar için başvuru eserlerindendir.
Kuzey halkları çalışan bir Türkolog olarak pek çok açıdan beni tatmin. etti.Yazarı çalışmasından dolayı tebrik etmek gerekiyor.
Türkiye için çok önemli bir boşluğu dolduruyor.
Kuzey Türkleri için önemli bir eser.
Türkiye’de muhteviyatına uzak olduğumuz ilmi bir çalışmayı, Ahsen Batur özenli çevirisiyle yine Türkçeye kazandırmış. Eser, bu sahayı çalışanlar için güzel bir kaynak niteliğinde. Tabii ki tam anlamıyla yeterli olduğunu da söylemek güç. Sibirya ve Batı Sibirya Türklerinin tarihleri ve etnik oluşum süreçleriyle ilgili çok sayıda teori var. Bu çalışma yalnızca onlardan birisi. Ancak aynı zamanda en temellerinden biri. Ahsen Batur’un coğrafi adların çevirisinde gösterdiği hassasiyet, Rusçaya ne kadar hakim olduğunu göstermesinin yanında Türklük ve Türkçe konusundaki hassasiyetlerini de gözler önüne seriyor. Kitaptaki en büyük eksiklik olarak ise kitabın yazarı hakkında hiç bilgi verilmemesini söylemek gerekiyor. Öyle ki adı dahi kısaltması dışında tam olarak kitabın hiçbir yerinde verilmemiş.