O kadar çok biliyoruz ki, artık “ Bunları biliyor musunuz” başlıklı ilginç yazılar ilgimizi hiç çekmiyor toplum olarak. Eskiden yerde bulunan bir kağıt parçasının dahi neyi anlattığı önem arz ederken şimdilerde kitabın, derginin bilginin ve bilgiye ulaşma yolunun kolay olmasından mıdır nedir, o kadar da mühim sayılmıyor hiç düşündük mü bunu kendi benliğimizde ve biliyormuyuz ki toplum olarak okuma yüzdemiz kaç? Ben söyleyeyim: Ülkemizde bir yıl boyunca iki kişinin yalnızca bir kitap okuduğu ve aktif birer televizyon izleyicisi olduğumuzu düşünürsek durumu biraz daha iyi kavrayabiliriz belki. O yüzden bu kitabı şahsım olarak çok beğenmiş hem okuma alışkanlığı kazandırıyor hemde birbirinden ilginç yübizi bilgi sahibi yapıyor en basitinden mısırın rengi sarı iken patlatıldığında neden beyaz olur ilk anestezi ne zaman ve nasıl bulunmuştur vs.bBilmenin, ilmin üst sınırı olmadığı gibi, iki-üç üniversite mezunu olmak, isminin önünde bulunan sıfatların kalabalığı yada soyadının şaşası ile de ölçülebilecek bir kıstası yoktur. Yunus Emre’nin dediği gibi;”ilim kendin bilmektir” sözüyle yorumumu bitirirken kendimizi bilmek toplumda her konu hakkında az biraz bilgi sahibi olan kültürlü bireyler olmak istiyorsak bu ve benzeri kitapları dikkate alıp başucumuzdan eksik etmeyelim… hayırlı okumalar şimdiden