Biz aşure diyoruz, Ermeniler anuşabur diyor; biz kete diyoruz, onlar kata diyor. Biz ıspanak diyoruz, Museviler ıspanaka diyor; biz zeytin diyoruz, onlar azetuna diyor. Rumlar fasulaki diyor, biz kuru fasulye diyoruz; onlar kılıçbalığının pastırmasını yapıyor, biz etin. Üç kıtaya yayılmış Osmanlı kültürü, mutfağını birlikte barış içinde yaşadığı bu halkların mutfağıyla zenginleştirmiş. O yüzden dünyanın bilinen en zengin birkaç mutfağından biri olarak anılıyor. Meyve kurularıyla, baharatlarla pişirilen etler, köfteler, dolmalar, pilavlar, burekas’tan gül böreğine hamur işleri, tarator çeşitleri, mezeden ana yemeğe deniz mahsulü tarifleri, meyve püreleri, hoşaflar, tatlılar, ezmeler, reçeller, ekmekler… Buyrun komşunun evine!
tarifleri henüz denemedim ama akademik karşılaştırma amaçlı yararlanmıştım. aslında ayrı toplumlar olsa da ne kadar da iç içe geçtiğinin güzel bir göstergesi bence
Beklentimin çok altında kaldı.Rum mutfağında çok pişer diyerek Rus salatası tarifi verilmesini ya da Arnavut ciğerinin rum mutfağı bölümünde yer almasını hiç anlayamadım.Ayrıca baskı kaliteside yemek kitabı için kötü.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
tarifleri henüz denemedim ama akademik karşılaştırma amaçlı yararlanmıştım. aslında ayrı toplumlar olsa da ne kadar da iç içe geçtiğinin güzel bir göstergesi bence
farklı mutfaklar ortak lezzetler. tarifler anlaşılabilir malzemeler ulaşılabilir. farklı ama ortak tatlar için çok faydalı bir eser
Beklentimin çok altında kaldı.Rum mutfağında çok pişer diyerek Rus salatası tarifi verilmesini ya da Arnavut ciğerinin rum mutfağı bölümünde yer almasını hiç anlayamadım.Ayrıca baskı kaliteside yemek kitabı için kötü.
Komşu yemekleriyle kendi yemeklerimizi karşılaştırmak ister misiniz?
Tariflerin anlatımları gayet iyi, pek çok güzel tarif var.