Fakih ve Sultan Osmanlı ve Safevilerde Din-Devlet İlişkisi
Tanıtım Bülteni
Osmanlılar ile Safevîler İslâm âleminde hâkimiyet kurmak ve genişlemek amacıyla birbiriyle çetin bir çatışmaya girmiş ve bu çatışmalarını meşrulaştırmak için çeşitli ideolojik araçlara başvurmuştur. Tasavvufî oluşumlar, Hüseyniye meclisleri gibi yapılar iki devlet arasındaki siyasi rekabetin meşrulaştırıcı birer aracı olarak kullanılmıştır. Bu iki devlet bununla da yetinmeyerek kelamî içtihatları ve fıkhî mezhepleri de rekabet ve çatışmanın birer aracı haline getirmiş ve Safevîler, İmamiyye mezhebinden siyasal meşruiyet devşirirken Osmanlılar da Hanefiliği ön plana çıkarmıştır.Osmanlı-Safevî çatışması bazen Şii-Sünni çatışması olarak değerlendirilirken bazen de Arap-Fars veya Türk-Fars çatışması olarak yorumlanmaktadır. İncelemeye çalıştığımız bu konunun önemini göz önünde bulundurduğumuzda din-siyaset, davet (ideoloji)-devlet ve fakih-sultan arasındaki tarihsel ilişkilerin arka planını gözden geçirmemiz gerekecektir. Bu ilişkinin boyutları iki taraf arasındaki uzlaşma ya da zıtlaşmanın mahiyetini belirler.
Kevserani bu eserinde, Osmanlı ve Safeviler’de din-siyaset, davet-devlet ve fakih-sultan arasındaki tarihsel ilişkiyi gözden geçiriyor. Osmanlı ve Safeviler’deki dini kurum ile siyasi otorite arasındaki ilişkiyi irdeliyor. Osmanlı’da dini kurumun siyasi otoriteye bağlı olduğunu vurguluyor. İki taraf arasındaki mezhepsel çatışmanın kökenindeki sebebi siyasal meşruiyet temelli olarak açıklıyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kevserani bu eserinde, Osmanlı ve Safeviler’de din-siyaset, davet-devlet ve fakih-sultan arasındaki tarihsel ilişkiyi gözden geçiriyor. Osmanlı ve Safeviler’deki dini kurum ile siyasi otorite arasındaki ilişkiyi irdeliyor. Osmanlı’da dini kurumun siyasi otoriteye bağlı olduğunu vurguluyor. İki taraf arasındaki mezhepsel çatışmanın kökenindeki sebebi siyasal meşruiyet temelli olarak açıklıyor.