Bugünkü Afganistan toplumunun hatırı sayılır bir kısmını teşkil eden Hazaralar, XVI. asırdan beri müstakil bir etnik grup olarak tanımlansa da bölgenin kadim halklarından biridir. Ülkenin en dağlık arazisinde meskûn Hazaralar; kendi halinde, sakin, başına buyruk ama merkezi otoriteye karşı sadık bir hayat sürerken XIX. yüzyılın sonlarından itibaren İngilizlerin desteğini alan Afgan yöneticilerinin Sünnileştirme ve Peştunlaştırma politikalarına maruz kalmıştır. Bu kapsamda eziyet ve zulme maruz kalan Hazara toplumunun birliği bozulmuş, büyük bir kısmı öz yurtlarından koparılmıştır. Türk kamuoyu her ne kadar Afganistan hakkındaki gelişmeleri dikkatle takip etse de Hazaralar hakkındaki bilgilerimiz bugüne kadar oldukça sınırlı kalmıştı. XIX. yüzyıldan itibaren Avrupa menşeili araştırmalarda gerek etnik kökenleri gerekse sahip oldukları coğrafya hususunda çelişkili bilgiler sunulan Hazaraların ihmal edilmiş tarihlerine odaklanan bu çalışma, haritalarda bile bulmakta zorlanılan bir grubun hem tarihine hem de gelenekleri ve gündelik hayatlarına odaklanıyor. Dönem kaynaklarını ve günümüzdeki etnografik verileri büyük bir dikkatle değerlendiren Neslihan Durak, Afganistan’da önemli bir yer tutan Hazaların tarihini ve kültürünü gözler önüne seriyor.
Hazaralar hakkında yazılmış tek kitap. Afganistan’da çok ezilmiş bir Türk halkının tarihi. Türkmen, Özbek ve Hazaralar birlik olsa bugün Afganistan’da önemli bir siyasi güç olur. Halbuki Türkiye’de Hazaralarin varlığını dahi bilmeyenler çoğunlukta.
Afganistan’ın yapısını daha iyi anlamak adına hayli başarılı. Bunun yanı sıra “Hazarlar” ile karıştırılmasının da önüne geçilmiştir. Az da olsa “Hazaralar” bir şekilde “Hazarlar” olarak da anılmaktadır. Moğolların bölgeye hakim olmak adına yolladıkları askeri birliklerin, ki çoğunluğu Türk kökenli, Hazara Yurdu’na yerleşmesiyle ve burada çoğalmasıyla ortaya çıkan Hazaralar’ın kökenleriyle ilgili bilgileri tek kaynaktan yetinmeyen müellif farklı görüşleri de okurun ilgisine sunmuş. Bir ırktan ziyade topluluk olarak da tarif etmek mümkün ilk başlarda. Elbette köklerinde ve günümüzde damarlarında dolaşan kan Türk kanıdır. Afganlıların baskısına da maruz kalan Hazaralar, İran etkisinde de kalmıştır. 19.yüzyılın sonlarına kadar bağımsızlıklarını devam ettiren halk çalışkan, fakir ve tutumlu olmalarıyla da bilinir. Ne kadar aç kalırsa kalsınlar asla hırsızlık yapmamaları her zaman takdir görmüştür. Sovyet döneminde ve sonrasında Afgan meselesinin ardında kalan Hazaralar şimdi karşınızda.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Selenge’nin Bilgi serisinden güzel ve konusu itibariyle nadir konular işlenmiş kitaplar çıkıyor çok güzel bir seri olmuş.
Hazaralar hakkında yazılmış tek kitap. Afganistan’da çok ezilmiş bir Türk halkının tarihi. Türkmen, Özbek ve Hazaralar birlik olsa bugün Afganistan’da önemli bir siyasi güç olur. Halbuki Türkiye’de Hazaralarin varlığını dahi bilmeyenler çoğunlukta.
türk soylu bir milletin dramı
Afganistan’ın yapısını daha iyi anlamak adına hayli başarılı. Bunun yanı sıra “Hazarlar” ile karıştırılmasının da önüne geçilmiştir. Az da olsa “Hazaralar” bir şekilde “Hazarlar” olarak da anılmaktadır. Moğolların bölgeye hakim olmak adına yolladıkları askeri birliklerin, ki çoğunluğu Türk kökenli, Hazara Yurdu’na yerleşmesiyle ve burada çoğalmasıyla ortaya çıkan Hazaralar’ın kökenleriyle ilgili bilgileri tek kaynaktan yetinmeyen müellif farklı görüşleri de okurun ilgisine sunmuş. Bir ırktan ziyade topluluk olarak da tarif etmek mümkün ilk başlarda. Elbette köklerinde ve günümüzde damarlarında dolaşan kan Türk kanıdır. Afganlıların baskısına da maruz kalan Hazaralar, İran etkisinde de kalmıştır. 19.yüzyılın sonlarına kadar bağımsızlıklarını devam ettiren halk çalışkan, fakir ve tutumlu olmalarıyla da bilinir. Ne kadar aç kalırsa kalsınlar asla hırsızlık yapmamaları her zaman takdir görmüştür. Sovyet döneminde ve sonrasında Afgan meselesinin ardında kalan Hazaralar şimdi karşınızda.