Türkçe konuşan çok geniş bir coğrafyanın ismi olan Türkistan, Sovyet Rus idaresi zamanında, küçük bir alana, Yesi’ye şehir ismi yapılmış. Böylelikle, çok dar bir alana sıkıştırılmış. Sir derya ile Karatavlar arasındaki bu kutsal bozkırlık alanda bulunan bu küük şehrin talihi 1990’larda Sovyet Rusya’nın yıkılmasıyla değişti.
Yazar 20 sene öncesinin Kazakistan’ının durumunu anlatıyor ve anlattıkları çoğunlukla olumsuzluklardan oluşuyor. Sanıyorum, Kazakistan yirmi sene içinde hayli değişim geçirmiştir. Eğer hocamız (Corona tehlikesi geçtikten sonra tabii) tekrar Kazakistan’a gidip, güncel durumunu anlatan karşılaştırmalı bir kitap daha yazarsa çok makbule geçer.
Prof.M.Akif Erdoğdu Hocamızın,1999-2000 yılları arasında görev yaptığı Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi ekseninde o yıllardaki Orta Asya insanının bize bakışını öğreniyoruz.Orada görev yapan insanların çektikleri sıkıntılar,Dışışleri elemanlarının bu insanlara ilgisizliği.Hocamız anlattığı bir anekdot beni hiç şaşırtmadı;Yaptıkları bir gezide otobüsü kullanan Türk şöförün aynı günde üç defa ceza yediğini anlatıyor.Ceza sebebi;meskun mahalde hız sınırını aşmak.Kısaca gittiğimiz her yere kendimizden bir şeyleri taşıyoruz.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Yazar 20 sene öncesinin Kazakistan’ının durumunu anlatıyor ve anlattıkları çoğunlukla olumsuzluklardan oluşuyor. Sanıyorum, Kazakistan yirmi sene içinde hayli değişim geçirmiştir. Eğer hocamız (Corona tehlikesi geçtikten sonra tabii) tekrar Kazakistan’a gidip, güncel durumunu anlatan karşılaştırmalı bir kitap daha yazarsa çok makbule geçer.
Hocamızın görev yaptığı süreçte yaşadıklarını ve gördüklerini anlattığı çok güzel bir eser elime ulaştığı günün gecesine bitti.
Anlatımı güzel ve bölgeyi anlamak adına katkıları olacak bir eser. Keşke daha geniş olsaydı.
Prof.M.Akif Erdoğdu Hocamızın,1999-2000 yılları arasında görev yaptığı Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi ekseninde o yıllardaki Orta Asya insanının bize bakışını öğreniyoruz.Orada görev yapan insanların çektikleri sıkıntılar,Dışışleri elemanlarının bu insanlara ilgisizliği.Hocamız anlattığı bir anekdot beni hiç şaşırtmadı;Yaptıkları bir gezide otobüsü kullanan Türk şöförün aynı günde üç defa ceza yediğini anlatıyor.Ceza sebebi;meskun mahalde hız sınırını aşmak.Kısaca gittiğimiz her yere kendimizden bir şeyleri taşıyoruz.