Yazar, yaşanmış gerçek bir olaydan esinlendiğini belirtmiş. Konu olarak, üniversiteden yeni mezun olmuş genç, yakışıklı, vatanını ve milletini seven idealist bir öğretmenin, ilk görev yeri olarak Mardin Kızıltepe’ye bağlı bir köye tayininin çıkmasıyla birlikte (kendisinden başka ailesinin de) hayatının tamamen alt üst olması anlatılmış. Güneydoğuda süregelen aşiret düzeni, törelerin yaşam kuralları üzerindeki belirginliği ve pkk terörü ekseninde sıkışmış yöre halkının dramı konusunda çok değerli aktarımlar da mevcut.İddia edilen yaşananlar ile kitapta anlatılanların ne oranda gerçek ne oranda kurgu olduğunu bilemiyorum ama Nehir hanımı kutlamak isterim. Gerek işlediği konu, gerekse anlatımının akıcılığı ve sürükleyiciliğiyle çok başarılı bir kitap olmuş. Okuduklarımın hala etkisi altındayım. Kitabın gerçek olduğunu düşündükçe okurken yaşadığım hüzünü yeniden hissediyorum. Güneydoğu gerçeğini farklı bir bakışla anlatan bu kitabı konuya duyarlı tüm okuyuculara mutlaka tavsiye ederim.