Olanaksızın Fiziği

Kategori: Bilim & Mühendislik Yazar: Michio Kaku Yayınevi: Odtü Geliştirme Vakfı Yayıncılık

Olanaksızın Fiziği

Tanıtım Bülteni
Kaku bu kitabında, geleceğe ilişkin bazı tahminlerin olanaklı olanın sınırları ötesinde ebediyen kalmak zorunda olacağını, bazılarının da nihayetinde gerçekleştirilebileceğini nedenleriyle açıklamayı amaçlıyor. Bu tür sorular genellikle bilimkurgunun alanıdır ve bilim burada susmayı tercih eder. Kaku, işte tam da bu noktada, buradaki boşluğa el atıyor… – The Economist Işınlama, zaman makineleri, kuvvet alanları, yıldızlararası uzay gemileri; bunlar yalnızca bilimkurgunun alanları mı yoksa geleceğin kullanılabilir teknolojileri mi? Star Trek, Star Wars, Back to the Future gibi filmlerin fantastik dünyaları ünlü fizikçi Michio Kaku tarafından ciddi, bilimsel ve şaşırtıcı bir bakış açısı ile yeniden ele alınıyor ve günümüzden bir bakışla evrenin fizik yasalarının yakın ve uzak bir gelecekte bize neler sunacağı tartışılıyor.Eğlendirici, bilgilendirici ve yaratıcı; Olanaksızın Fiziği bizi insan dehasının ve bilimsel olanın sınırlarına bir yolculuğa çıkarıyor.Bilim ve bilimkurgu arasındaki arayüzün şaşırtıcı bir keşfi; mükemmel bir araştırma; canlı, müthiş keyif verici bir anlatım…– Fritijof Capra, Tao’nun Fiziği” ve “Leonardo’nun Bilimi” adlı kitapların yazarıBu olanaklı olanaksızlıkları ancak birkaç güçlü fizikçi bu kadar iyi genişletebilir ve anlatabilirdi. Kaku bunu başardığı için tebrik edilmeyi hak ediyor…– Los Angeles Times
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Olanaksızın Fiziği PDF 6.23 MB İndir
Olanaksızın Fiziği EPUB 6.96 MB İndir
Olanaksızın Fiziği MOBİ 5.49 MB İndir
Olanaksızın Fiziği ODF 5.86 MB İndir
Olanaksızın Fiziği DJVU 7.32 MB İndir
Olanaksızın Fiziği RAR 4.76 MB İndir
Olanaksızın Fiziği ZIP 4.39 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Kaku çok meşhur bir fizikçi, Sicim Teorisi ve muhtelif teoriler hakkında kafa patlatmış, patlatmakla kalmayıp çalıştırmış, mesela lise yıllarında evinin garajında parçacık hızlandırıcı yaparak Harvard’a tam burslu olarak girmiş. Bu sırada Star Trek ve türevlerini izlemiş, Heinlein ve Asimov gibi ustaları okumuş, bu kurgulardaki zamazingolara kafa yorar olmuş. Dünya çapında bir fizikçi olmasının başarısı bir yana, bizim gibi amatör bilimcilere ve meraklılara fiziği, uzayı falan anlatarak amme hizmeti yapmıştır, bu konuda Sagan gibi, Tyson gibi eli sıkılası bir abimizdir. Mevzuları son derece basitleştirir, eğitimsiz bir zihnin değerlendirebileceği hale getirir. Bu incelemesinde olanaksızı tanımlar ve inceler. Işınlanma, zaman yolculuğu, paralel evrenler gibi pek çok ilginç konu hakkında anlaşılır açıklamalar yapar. Ben şahsen anladım ama her şeyi anlatamayacağım, çok ilginç bölümleri alıp teknik mevzuları okura bırakacağım.
Olanaksızın göreceli olduğunu söyleyerek başlar Kaku, bilim adamları pek çok şeyin olanaksız olduğunu söylemişlerdir çünkü onların zamanında bilimsel gelişmeler bazı olanaksız şeylerin olanaklı olabileceğini göstermemişti. Lord Kelvin’in çıkışları meşhur, kendisi uçakların uçmayacağını, bazı ışınların var olmadığını ve bazı şeylerin şey olmayacakları hakkında ilginç yorumlar yapmış mesela, tabii öyle olmamış. Einstein diye bir adam çıkmış ve Newton fiziğinin yanına göreliliği yerleştirivermiş. Kendisinin de boşa attığı adımlar olmuş ama objektifliğini kaybetmediğinden geri adım atmış. Hawking’in de böyle geri adımları var, aslında çoğu bilim adamında olması gereken bir erdem bu. Yeni şeyler bulunuyor ve bulunduğu sanılan şeyler aslında yok, o zaman geri dön ve başka bir şey bul. Adım adım oluyor bu işler. Faraday ve Maxwell mesela. Çok güzel olaylar aslında, aç kalmayacağımı bilsem garanti fizik okurdum. Neyse, Kaku romanlardan ve dizilerden, filmlerden sıkça teknoloji alıntısı yapıyor demiştim, arada bir iki ilginç örnek de veriyor. Wells’in tek bir atomun gücünü öngörmesinden sonra Szilard’ın çekirdek parçalamasıyla muazzam bir enerji açığa çıkabileceğini, Wells’in öngörüsünün doğru olduğunu keşfetmesi müthiş. Gerçi Manhattan Projesi’ne önayak olması iyi değil ama o insanoğlunun aptallığı. Aynı şekilde BK yazarları da bilimsel gelişmeleri kullanıyorlar tabii, bazen yazarlarla bilim adamları zaten aynı kişiler oluyor. Clarke, Asimov mesela. Clarke’ın kozmik gelişmeleri yorumlayıp romanlarına koyduğunu röportajlarından biliyoruz.
Olanaksızı üçe ayırıyor Kaku; I. sınıf olanaksızlıklar günümüzde olanaksız ama fizik yasalarına göre olanaklı. Bu yüzyılın sonunda veya önümüzdeki yüzyılda olanaklı hale gelebilirler. II. sınıftakiler binlerce, milyonlarca yıl içinde gerçekleşebilirler. III. sınıftakiler fizik yasalarına aykırı düşenler. Kaku’nun dili her ne kadar anlaşılabilir olsa da III. sınıfa doğru işin içine deneysel işler, sayısal veriler giriyor ve kafa patlatmak gerekiyor. Tanrı zar atmaz, matematik öğretir ve hayal kurdurur. Hayali kuvvetli olan okur anlar, yoksa sıkıcı.
I. sınıf olanaksızlıklardan başladım. Bütün olanakları yazmıyorum, üşenmediğim ölçüde geniş tutacağım.
Kuvvet Alanları: Kalkanları kaldırtmak, indirtmek, Kaptan Kirk’ün ata sporudur.
Faraday’le doğar, elektromanyetizmayla alakalı çizimlerde görünür. Faraday sayesinde dört kuvvet tarif edilmiştir; kütleçekimi, elektromanyetizma, zayıf ve güçlü nükleer kuvvetler. Bu kuvvet alanlarının kullanımı için plazma pencereleri kullanılabilir Kaku’ya göre. Bir nevi çelik yelek, onlarca kat plazma ve lazerden oluşan örüntü. Bomba momba geçirmez, sağlamdır, kırılmaz. Bir de süperiletkenler var ama bunları elde etmek için mutlak sıfır tarzı bir şey lazım. Oda sıcaklığına getirilebildikleri zaman füzeyi müzeyi anında iletip tehlikeyi bertaraf edebilirler. Süpermiş.
Görünmezlik: Frodo’nun belalısının gücünden Wells’in başka boyutta titreşen adamına çok örneği var, çok da olanağı.
Maxwell’in ışığın bir elektromanyetik düzensizlik olduğunu keşfetmesiyle göreliliğe giden bir yol açılmıştı ama genç sayılabilecek bir yaşta gelen ölümün ardından bu onur Einstein’ın oluyor, o da Maxwell’in çalışmalarını sürdürdüğü için. Görelilik 1860’larda bulunabilirmiş, çok ilginç. Neyse, Maxwell’in denklemleri sayesinde hayalet uçaklar üretiliyor ama görünmez değil bunlar, dalgaları yansıtacak köşelerden ve malzemeden yoksun bir şekilde inşa ediliyorlar sadece. Asıl görünmezlik için metamalzeme denen nane var mesela. Elektromanyetik dalgalar alışılmışın dışında bükülecek, cisim görünmeyecek. Aşağı yukarı bu. İkinci yol da nanoteknoloji ama bunun gelişmesine de zaman var.
Fazerler ve Ölüm Yıldızları: Ölüm Yıldızı ateş eder, prensesin gezegeni havaya uçar. Günümüz teknolojisiyle mümkün değil ama teorik olarak mümkün. “Belki inanması zor olabilir fakat gerçekte bir ışık demetinin içine sıkıştırılabilecek ham enerji için fiziksel bir sınır bulunmamaktadır. Bir Ölüm Yıldızı veya ışın kılıçları yapılmasını engelleyecek hiçbir fizik yasası mevcut değildir.” (s. 39) Süper bir şey.
Mevzunun tarihteki hallerini de inceler Kaku, Antik Yunan’dan alır, mitolojilerdeki benzerleri inceler. Mesela Zeus’un yıldırımları, Thor falan. Kuantum devriminden sonra mikro boyutta her şeyin düzensiz hale gelmesi bizi bir Zeus haline getirebilir, eğer devrimin “eylemsiz hapsetme” denen nanesi kullanılabilirse. İşin teknik boyutu derin, tatmin edici açıklamaları okursanız bulursunuz, ben bir çocuğun aklıyla ilerliyorum. Gama ışını patlamaları da bir başka ciyuv ciyuv silahtır; ölmekte olan bir yıldız canımıza okuyabilir.
Işınlama: Kuantum, direkt. Atomun yerini tam olarak bilmek önemli ama Heisenberg’in belirlemeyle sıkıntısı olan ilkesi yüzünden şimdilik mümkün görünmüyor. Bilgiyi aktarabilmek/ışınlayabilmek için gereken süre birkaç on yıl, Kaku’ya göre.
Bu grupta telepati, psikokinez, robotlar, dünya dışı yaratıklar, yıldız gemileri, antimadde ve anti evrenler var. II. grupta ışıktan hızlı olmak, zamanda yolculuk, paralel evrenler, III. sınıfta da devridaim makineleri ve önsezi mevcut.
Wells, Heinlein, Asimov, Herbert ve daha pek çok yazarın, fütüristin yaratılarıyla ilerlenen bir ihtimaller denizi, pilim çabuk bittiği için detaylara zerre giremedim ama aklınız alınacak. Meraklı olanlar kaçırmasın.


Yazarımız sıfır fizik bilgisiyle bile anlaşılabilir, takdire şayan bir kitap yazmış. Fakat kitabın yazılış tarihi 2007 idi sanırım. Bilim ve teknolojideki gelişmeleri göz önünde bulundurursak güncel olmayan konular vardı (yapay zeka gibi). Buna rağmen birçok konuda akıldaki soru işaretlerini giderebileceğini düşünüyorum.


Michio Kaku’nun kitaplarını okumanızı tavsiye ediyorum.


Olanaksızın Fiziği ancak bu kadar iyi genişletebilir ve anlatabilirdi.


Kaku harika bir yazar/fütürist. en karmaşık konuları dahi anlaşılabilir şekilde aktarıyor. biraz bilime ilgi varsa kaku okunur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*