Taş Devri

Kategori: Edebiyat Yazar: Fazıl Hüsnü Dağlarca Yayınevi: Norgunk Yayıncılık

Taş Devri

  • Derleyici: Ahmet Soysal
  • Yayın Tarihi: 30.10.2006
  • ISBN: 9789758686308
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 64
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Türkçenin sınırlarını yıllardır yeni keşiflerle, buluşlarla hep şaşırtıcı uzaklıklara, sıcacık yakınlıklara taşıyan Dağlarca, kitabın girişinde bu yeni baskı üzerine Ahmet Soysal ile yaptığı söyleşide şöyle diyor: "Hava Toprak Su Ateş ne güzel bir oyuncak! Hâlâ içimdeki çocuğun bu oyuncağını bilim de felsefe de kıramamıştır. Büyümüş de küçülmüş gibi olmam bundan olmasın?"
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Taş Devri PDF 2.66 MB İndir
Taş Devri EPUB 2.97 MB İndir
Taş Devri MOBİ 2.34 MB İndir
Taş Devri ODF 2.50 MB İndir
Taş Devri DJVU 3.13 MB İndir
Taş Devri RAR 2.03 MB İndir
Taş Devri ZIP 1.88 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Kitap Yorumları - (3 Yorum)


norgunk bu tıpkıbasım kapak işini çok iyi başarıyor. dağlarca’nın ilk zaman şiirleri kesinlikle okunmalı


Taş Devri’ini oluşturan şiirler ile Uzaklarla Giyinmek’i oluşturan şiirler aynı türdendirler. Türk şiirinin gelişimini hesaba katarak baktığımızda, Dağlarca’dan sonra gelen şairler, Dağlarca’nın başarılarını içselleştirip kendi şiirlerine içkinleştirebilmiş değildirler. Dağlarca’nın şiiri, insanın bir birey olma sürecinin şiiri değildir; belli bir bilinçlilik düzleminde yer alan bir öznenin şiiridir. Onun, bütün yapıtları arasındaki aynilik veya kardeşlik duygusunu yaratan neden de bu iradi durumundan kaynaklanır.


Fazıl Hüsnü Dağlarca, birçok özel eleştirmene gereksinim duyan bir şair. Birkaç bakımdan böyle bu… Kuşkusuz ilki, Dağlarca’nın yapıtlarının oluşturduğu sığanın çapından kaynaklanıyor. Önümüzde Çocuk ve Allah’tan Tapınağa Asılmış Gövdeler’e, Taş Devri’inden Uzaklarla Giyinmek’e, Malazgirt Ululaması’ndan Kubilay Destanı’na, İstanbul Fatih Destanı’ndan Çukurova Koçaklaması’na, Toprak Ana’dan Pir Sultan Abdal Günleri’ne, Haydi’den Şeyh Galip’e Çiçekler’e, Nötron Bombası’ından Vietnam Savaşımız’a, Almanyada Çöpcülerimiz’den Batı Acısı’na kadar bir sığa oluşturan bir yapıt söz konusu. Bu bağlam ve duyarlılık farklılığı veya genişliği bu kadarla değil, ama bir fikir vermesi bakımından bu sınıflandırma burada yeterli. Bunun kadar önemli olan bir başka neden ise, Dağlarca’nın yapıtının, şimdiye kadar kendi bütünlüğü içinden okunmamış olmasıdır. Türk şiir eleştirisinde, Dağlarca’nın yapıtının neliğini kendi bütünlüğü içinde gösteren bir çözümleme henüz mevcut değil. İşaret ettiğim sorun, (sadece) eleştirel okumaya ilişkin değil. Dağlarca, yapıtlarının bütünlüğü bakımından, şairler tarafından da pek okunmuş değildir. Dağlarca’nın şiirinden söz eden şairler, yaygın olarak sadece Çocuk ve Allah’a atıf yaparlar ve Dağlarca’yla ilgili sözlerinin merkezinde sadece Çocuk ve Allah yer alır. Bu durumun iki anlamı vardır kuşkusuz. Bu şairler, Dağlarca’nın ya Çocuk ve Allah’ı aşamadığını veya Dağlarca’nın, diğer yapıtlarıyla kendi anlam alanlarının dışına çıktığını düşünmektedirler ya da kendileri, Dağlarca’nın Çocuk ve Allah’tan başka bir yapıtını okumuş görünmemektedirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*