Ordu 1960’da ilk kez vurduğunda, Türkiye savunma alanı dışında ekonomik ve siyasal olarak dünyadan büyük ölçüde yalıtılmış, birinci dünya seçkinlerinin yönettiği bir üçüncü dünya ülkesi olarak tanımlanabilirdi. Bu nedenle 27 Mayıs darbesinin liderleri birkaç saat içinde birkaç stratejik noktayı –cumhurbaşkanlığı, meclis, bakanlıklar, radyo istasyonu ve havaalanı– ele geçirerek iktidarı hızlı ve kansız bir biçimde aldı. Halk ertesi sabah radyolarını açınca darbeden haberdar oldu. Türkiye’nin NATO’da kalacağı güvencesini verdikten sonra, Batılı güçler darbeyi memnuniyetle kabul etti ve sonucu etkilemek için hiçbir çaba harcamadı. Ülke ekonomik olarak da darbeden neredeyse hiç etkilenmedi.21. yüzyılın ikinci on yılına gelindiğinde bu koşulların hiçbiri artık geçerli değil. Ekonomik olarak Türkiye yeni bir sınai güç; eski yalıtılmış kırsal toplum birkaç uzak bölge dışında neredeyse yok olmuş durumda. Türkiye küresel ekonomiyle de önemli ölçüde bütünleşmiştir. Kültürel olarak kent ile köy arasındaki uçurum hızla aşıldı ve eski Kemalist seçkinlerin, yüksek eğitim ve idari beceri üzerindeki tekelini kaybedeli çok oldu. Devlet bürokrasisi gibi ordu da ilerlemenin meşalesi olarak ayrıcalıklarını kaybetti: Askerler artık meşru çıkarlarını korumak için tehdit etmek değil müzakere etmek zorunda
Özellikle Türkiye’nin popüler zamanlarında yaşanan sivil siyaset ve ordu çekişmesini açık ve detaylı bir anlatımla açıklamış olmasına rağmen bazı bilgiler(özellikle hala varlığı kanıtlanmayan sözde ermeni katliamını kati belirtmesi) ve tarihler(İzmir’in kurtuluşunun 11 eylül olarak belirtilmesi) yanlış verilmiş vaziyettedir.Kitap içinde yaşanan olayları farklı kaynaklardan da araştırdığınız vaziyette sizin için daha faydalı bir eser haline dönüşecektir.
15 temmuz işgali sonrası popüler olmasını beklediğim bir kitap. türk dış politikası hakkında da çalışması olan ve ülkemizi iyi tanıyan william hale, siyasi dedikoduları da iyice araştırıp, karanlıkta kalmış eski darbe ve darbe teşebbüslerinin detaylarını da ortaya çıkarıyor. kronolojik sırayla neden-sonuç örgüsüyle 2014’e kadar yazmış. 2014’te yazdığı yeni önsözdeyse özetle, bu ülkede bu teknolojik imkanlar içinde ve halkın demokrasiye bu kadar alışıp onu içselleştirmesi sonrasında yeni darbe olması pek mümkün değil diyor. keşke fetöcüler de bir göz gezdirselermiş.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
kitabın başlığı, Türk siyasi tarihi açısından ciddi bir döneme parmak basıyor. İlgi alanıma girdiği ve yabancı bir gözle yazıldığı için aldım 🙂
William HAle’nin çalışmaları oldukça iyidir… bu sebeple bu kitap iyi bir başvuru kaynağı
Özellikle Türkiye’nin popüler zamanlarında yaşanan sivil siyaset ve ordu çekişmesini açık ve detaylı bir anlatımla açıklamış olmasına rağmen bazı bilgiler(özellikle hala varlığı kanıtlanmayan sözde ermeni katliamını kati belirtmesi) ve tarihler(İzmir’in kurtuluşunun 11 eylül olarak belirtilmesi) yanlış verilmiş vaziyettedir.Kitap içinde yaşanan olayları farklı kaynaklardan da araştırdığınız vaziyette sizin için daha faydalı bir eser haline dönüşecektir.
Faydalı olabilecek kaynak niteliğinde güzel bir kitap.
15 temmuz işgali sonrası popüler olmasını beklediğim bir kitap. türk dış politikası hakkında da çalışması olan ve ülkemizi iyi tanıyan william hale, siyasi dedikoduları da iyice araştırıp, karanlıkta kalmış eski darbe ve darbe teşebbüslerinin detaylarını da ortaya çıkarıyor. kronolojik sırayla neden-sonuç örgüsüyle 2014’e kadar yazmış. 2014’te yazdığı yeni önsözdeyse özetle, bu ülkede bu teknolojik imkanlar içinde ve halkın demokrasiye bu kadar alışıp onu içselleştirmesi sonrasında yeni darbe olması pek mümkün değil diyor. keşke fetöcüler de bir göz gezdirselermiş.