15 Haziran 1826'da Kara Cehennem Paşa tarafından Yeniçeri karargâhının kapısına yaptırılan top atışları, köklü bir Osmanlı kurumunun sonuna işaret etmekteydi. Yeniçeri Ocağı kendi hamileri olan Sultan II. Mahmud tarafından normal şartlarda "küffara" karşı savaş anlamına gelen Sancak-ı Şerif açılarak yok edilmişti. Böylece dinî bir mahiyet kazanan bu ihtilal, ertesi gün şeyhülislamın başkanlığında toplanan ulemanın Bektaşi tarikatının topyekün imhasına karar vermesiyle devam etmişti. Oysa Osmanlı ordusunun kalbini teşkil eden yeniçeri ocağını kuranlar, padişahın yakın koruma ordusunun Bektaşi olmasına karar vermemişler miydi? "Türk'e verilerek" Türk yapılan ve İslam adına "küffar" ile savaşanlar da yine bu Hıristiyan doğmuş devşirme çocuklar değil miydi? Ne olmuştu da bu köklü kurum bizzat hamileri tarafından düşman ilan edilebilmişti? Bu kuruluşundan "bozuluşuna" kadar Yeniçeri Ocağını, Yeniçeri Yoldaşlığını ve Bektaşi Yolunu ele almaktadır.
Erdal KÜÇÜKYALÇIN okunmalı demişti bir arkadaşım. Ben de bu kitabını aldım. Yeniçeri ocağı ile ilgili pek bilgim yoktu. Çok faydalı oldu. İlgiyle okudum. Tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Erdal KÜÇÜKYALÇIN okunmalı demişti bir arkadaşım. Ben de bu kitabını aldım. Yeniçeri ocağı ile ilgili pek bilgim yoktu. Çok faydalı oldu. İlgiyle okudum. Tavsiye ederim.
Yeniçeri ocağını anlamak isteyene harika bir eser
Yeniçeri Ocağı ile ilgili ayrıntılı çalışmalar yoktur. Bu kitap bu konuya eğilen başarılı bir çalışma olmuş.
1826 yeniçeriliğin kaldırılması ile ilgili çok güzel bir çalışma. yedi kule kitabını da okumuştum. bu kitap mükemmel.
1826 Yeniçeri ve Bektaşi kıyımını anlatan bir çalışma tavsiye ederim