Üst Kat Komşusuna Mektuplar

Kategori: Edebiyat Yazar: Marcel Proust Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Üst Kat Komşusuna Mektuplar

Tanıtım Bülteni
Gerçek bir kısa roman olan bu yapıt bir sürpriz üstüne kurulu: Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir hanıma yazılmış yirmi üç mektubun (üç mektup da kocasına) keşfi üstüne.Marcel Proust’un Haussmann bulvarı 102 numaralı evin üçüncü katında oturan komşusu olduğunu öğrendiğimiz Madam Williams’a yazılmış mektuplar. Kadının Amerikalı dişçi kocası Charles D. Williams’ın muayenehanesi asmakatın üstünde ikinci katta, yani zavallı Marcel’in tepesinde. Dolayısıyla gürültü fobisi olan Marcel epeyce dram yaşıyor.Mektuplarda nelerden söz ediliyor? Öncelikle, uyku ve çalışma saatleri sırasında Proust’a işkence eden gürültüden, üst kattaki tadilattan. “Sabahki gürültü su tesisatından mı geliyor diye soruşturmamı istediğinizde ihtiyatlı davranarak ne iyi etmişim. Şu çekiçlerin yanında o gürültü neymiş ki? Verlaine’in ‘sırf kendini size beğendirmek için ağlayan’ bir şarkıdan söz ederken dediği gibi ‘yosunların üstünde suyun ürpertisi’.” Proust gerçekten de her saptamasını, yazıya bir kat daha sanat katan mizahi bir karşılaştırmanın içine oturtuyor. Çünkü her şey gürültü yapıyor, ünlü bir tenor gibi şarkı söyleyen boyacılar bile:“Genellikle bir boyacı, hele bina içindeyse, Giotto’nun sanatının yanısıra Reszké’nin sanatını da icra etmesi gerektiğini sanır. Sizinkisi elektrikçi çekiç sallarken susuyor. Umarım döndüğünüzde Sistine fresklerinden daha aşağısıyla karşılaşmazsınız...”
Satıcı Kitap Adı Bağlantı
Trendyol Üst Kat Komşusuna Mektuplar Satın Al
Kitapyurdu Üst Kat Komşusuna Mektuplar Satın Al
D&R Üst Kat Komşusuna Mektuplar Satın Al
Idefix Üst Kat Komşusuna Mektuplar Satın Al
BKM Kitap Üst Kat Komşusuna Mektuplar Satın Al
Hepsiburada Üst Kat Komşusuna Mektuplar Satın Al
Gittigidiyor Üst Kat Komşusuna Mektuplar Satın Al
N11 Üst Kat Komşusuna Mektuplar Satın Al
Amazon Türkiye Üst Kat Komşusuna Mektuplar Satın Al
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Üst Kat Komşusuna Mektuplar PDF 6.23 MB İndir
Üst Kat Komşusuna Mektuplar EPUB 6.96 MB İndir
Üst Kat Komşusuna Mektuplar MOBİ 5.49 MB İndir
Üst Kat Komşusuna Mektuplar ODF 5.86 MB İndir
Üst Kat Komşusuna Mektuplar DJVU 7.32 MB İndir
Üst Kat Komşusuna Mektuplar RAR 4.76 MB İndir
Üst Kat Komşusuna Mektuplar ZIP 4.39 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Plaket çakmışlar, “Marcel Proust 1909’dan 1917’ye kadar bu binada yaşadı”. Haussmann Bulvarı 102 numaradaki dairenin planına bakınca Proust’un kocaman bir evi hastalığıyla dolduramayacağını seziyoruz, mektuplarında komşularından sessizlikten başka bir şey istemediğini görünce geniş tuttuğu yaşam alanını anı-kurmaca karışımıyla doldurmaya çalıştığını düşünebiliriz. Banyo, çalışma odası, mutfak, sahanlık, yemek odası, oda, tuvalet, büyük salon, küçük salon, Proust’un odası, avlular, kocaman bir alan. Yalnızlığını yazarak dindirmeye çalışıyor, yedi ciltlik metninden başka dostlarına mektuplar yazıyor durmadan, bu metinde üst kat komşusuna yazdığı mektuplar var. Madam Williams çaldığı harpıyla Proust’un eve kapandığı günleri renklendiriyor, istekleri çalıp çalmadığını bilmiyoruz ama Proust mektuplarında müziği çok sevdiğini söyleyerek dinlemek istediği parçaları iliştiriyor araya dereye, operaya veya müzikli etkinliklere gidemediği zamanlarda üst kattan gelecek müziği bekliyor. Gürültüleri beklemiyor, gürültü fobisinden ötürü işkence çektiğini görüyoruz, odasının tam üzerindeki asma katta Madam Williams’ın dişçi eşinin muayenehanesi var. Proust şikayetlerini arka arkaya sıralasa da Madam Williams’ın naif, incelikli hallerini pek beğeniyor ve sık sık çiçek yolluyor mektubun yanında, Madam Williams da çiçek yolluyor, güzel bir mektup arkadaşlığı. “Sessizliğin anahtarlarını elinde tutan bir komşunun gözüne girme arzusunun ötesinde, bu diğer münzevi için gerçek bir sempati, bir dostluk, bir tür sevgi duyuyor; görünmez ama mevcut bir kadın, öbür hastanın, Madam Straus’un annelik rolünü oynuyor adeta.” (s. 8) Ne yazık ki Madam Williams’ın mektupları yok, Proust’un yazdıklarıyla yetiniyoruz. Neler yazıyor, kadının hassas ruhundan hemen her mektupta bahsediyor, yedi ciltten ilk ikisini hediye olarak yolladığını öğreniyoruz arada derede. Diğer ciltleri yazdığı zamanlar, savaş çıkınca metinlerin basımı ertelenecek ama Proust yazmaya devam edecek. Büyük yapıtının gizlerine dair pek çok bilgi veriyor, mektupların en dikkat çeken kısımlarını oluşturuyor bu. Örneğin Madam Williams’ın kardeşi savaşta ölünce Proust ne kadar üzgün olduğunu söyleyip yine cephede ölen yakın arkadaşı Bertrand de Fenelon’dan bahsediyor ki romanlarda Robert de Saint-Loup olarak biliyoruz kendisini. Bunun yanında ikinci ciltten birkaç bölüm gönderdikten sonra o cildin pek bir şey anlatmadığını, planları aydınlatan asıl cildin üçüncü olduğunu belirtiyor. Charlus, Odette, Swann gibi karakterlerin gerçek yaşamdaki izdüşümlerine rastlıyoruz, romanda nasıl gerçekten daha gerçek oluyorlar, bunun sırrına rastlamıyoruz ama Proust’un yaşamında karşılaştığı hemen her insanı bir karakter olarak metinlerine yerleştirdiğini öğreniyoruz, örneğin Madam Williams’ın dişçi eşi Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde’de karşımıza çıkıyor, hoş bir adam olarak. Bir başka örnek, Proust’un eski dostu, Madam Williams’ın arkadaşı Clary zamanla kör olur, romanda Charlus’ün kör olmasının kaynağıdır bu. Gerçeği olduğu gibi kurmacaya çevirmek, hastalığından ötürü yıllar boyunca münzevi gibi yaşayan bir adamın ölümle başa çıkabilmesi için iyi bir yol gibi görünüyor. Proust empati kurarak karşısındaki insanın aklından geçenleri anlayabilecek kadar zeki, sosyal zekası gelişkin olduğu için karakterlerini kolaylıkla kurabiliyor ve metne aktarabiliyor. Bu arkadaşlığın önemi romanlara dair ipuçları vermesiyle sınırlı değil, Proust’un sosyal ilişkilerinde gösterdiği özene dair çok şey öğreniyoruz. Adam gürültünün tasvirini yaparken Verlaine’in bir şiirinden alıntı yapıyor örneğin, buna benzer pek çok anıştırma ve alıntı var. Hoş.

1908’den savaş sonlarına kadarki süreçte yollanan birkaç mektup, haliyle metin kısa ama her bir mektupta dikkat edilecek birkaç detay var. Bazılarına değineyim. Proust, Madam Williams’ı görmek istediğini hemen her mektupta dile getiriyor, hatta bir kezinde eşin işlerinden ötürü seyahate çıkmış olmasından, oğlun da savaşa katılmasından ötürü yalnızlıklarını dindirmek için görüşebileceklerini söylüyor. Görüştüklerine dair ipuçları var, tabii kadının mektuplarının eksikliğini çekiyoruz yine. Dişçiye gönderilmiş mektuplar da var, biri şöyle sonlanıyor: “İşçilerin çalışma saatlerini kaydırarak çıkardığım masraflar için size olan borcumun tutarını mutlaka bildirmenizi rica ediyorum.” (s. 24) Proust’un uykuları düzensiz, dört saatlik uykudan sonra güne başlayıp çalışabildiği kadar çalışıyor, dinlenebildiği kadar dinleniyor ve ıstırabının dizginlenmesi için elinden geleni yapıyor. Üst kattaki tadilat sürerken çalışma saatlerinin değiştirilmesini rica etmiş belli ki, saatler kaydırılmış ve Proust rahata ermiş biraz. Biraz, sonraları yine gürültü bahsi açılıyor ve Proust yapacağı işlere göre ertesi gün hangi saatlerde gürültü yapılmaması gerektiğini söylüyor. Psikolojisinin pek yerinde olmadığı malum. “Hem zaten, bütün hastalar gibi, ben ömrümü çirkinlik içinde geçirmeyi öğrendim, kaderin cilvesi bu ya, o çirkinlikte kendimi genellikle daha iyi hissediyorum.” (s. 29) Bunu yazma edimiyle denkleyebiliriz, Proust uzunca bir süre yaşamayacağını biliyor ve aslında üç cilt olarak tasarladığı anlatısının daha da genişlediğini, uzadığını görünce acısını belli bir düzeyde tutarak yaşamayı sürdürüyor, yazmayı da. Guermantes Tarafı’ndaki bazı tasvirlerin kendisini pek tatmin etmediğini söylediği an sinirlenmemek elde değil, dalga geçer gibi de söylemiyor bunu, gayet ciddi. Derin nefes alıp ilerliyoruz ve Gide’in Proust’u ziyarete geldiğini öğreniyoruz, Gide’in günlüklerinde de geçiyor bu bahis. 1916’ya ulaşıyoruz, son mektupta birtakım arkadaşlıklardan, savaşın yıkıcılığından bahsediliyor ve birkaç fotoğrafla metin sona eriyor.

20. yüzyılın en iyi sanatçılarından birinin mektupları da başlı başına sanat eseri, Proust’un hiçbir şeyini bilmeyen biri bu mektupları okusa bir novella okuyormuş duygusuna kapılabilir. Arkadaşlıklarının nasıl sona erdiği bu novellada yer almaz, ben anlatayım, 1919’da evlerinden ayrılıyorlar. Son mektuplar kayıp, Proust’un vedasını okuyamıyoruz bu yüzden. Madam Williams eşinden ayrılıyor, üçüncü bir evlilik yapıyor ve o da hüsranla sonuçlanınca 1931’de intihar ediyor. Proust 1922’de hayatını kaybettiği için kadına moral verecek kimse yok, Proust yaşıyor olsaydı belki her şey daha farklı olurdu. Aralarındaki derin dostluğu şuradan da anlayabiliriz, Proust hiçbir tanıdığına Madam’dan bahsetmiyor, sanki kendisine ait bir parçayı korumak istermiş gibi.

Kısacık ama uzuncuk bir metin, okunmalıdır. Evet.


Proust ile tanıştığım eser. İncelik, nüktedanlık, zarafet gibi değerlere aç olan bünyelere ilaç niteliğinde.


proust’a başlamak için ideal


iç ısıtıcı mektup arkadaşlığı.


Kısa ve yalın anlatımlı mektuplar içermektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*