Usta ile Margarita

Kategori: Edebiyat Yazar: Mihail Bulgakov Yayınevi: Can Yayınları

Usta ile Margarita

  • çevirmen: Aydın Emeç
  • Yayın Tarihi: 10.04.2019
  • ISBN: 9789750724992
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 573
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 12.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Sovyetler döneminin önde gelen yazarlarından Mihail Bulgakov'un, ölümünden 26 yıl sonra yayınlanan bu dev romanı, yirminci yüzyıl edebiyatının başyapıtlarından. İlk yayınlandığında, sansüre uğrayarak kitaptan çıkartılan 80 sayfayı da içeren bu çeviriyi yeniden elden geçirdikten sonra yayınlıyoruz. '30'lu yılların Moskova'sında İsa'nın gerçekten yaşayıp yaşamadığını tartışan iki yazarın yanına, geleceği okuma yetisine sahip biri yanaşır. Yazarların da geleceklerini okuyan yabancı, birinin yakında öleceğini, öbürünün de delireceğini söyler. Woland adındaki bu yabancı, Sovyet toplumunu ziyarete gelmiş Şeytan'dan başkası değildir. Gerçekten de, yazarlardan biri kısa bir süre sonra ölür. Delirip akıl hastanesine kapatılan öbür yazar ise, orada Usta ile karşılaşır. Usta'nın İsa'nın çarmıhca gerilmesinde büyük rolü olan vali Pontius Pilatus'la ilgili romanını ve Margarita'ya olan aşkını dinler. Aslında farklı ortamlardaki bütün bu kişileri birbirine bağlayan bir şey vardır elbette. Hepsinde Şeytan'ın parmağını bulabileceğimiz son derece ince bir kurguyla birbirine bağlanmış öykülerden oluşan Usta ile Margarita'nın kahramanı Woland'la yardımcılarının işe karışmasıyla Moskova, fantastik bir karmaşanın içine girer. Bulgakov, keskin kara mizahıyla, Sovyetlerin saat gibi işleyen sistemini parçalar, dağıtır. Yazılışından şunca yıl sonra bile güncelliğini ve tazeliğini koruyan Usta ile Margarita, toplumsal düzenin bir alegorisi.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Usta ile Margarita PDF 23.78 MB İndir
Usta ile Margarita EPUB 26.58 MB İndir
Usta ile Margarita MOBİ 20.98 MB İndir
Usta ile Margarita ODF 22.38 MB İndir
Usta ile Margarita DJVU 27.98 MB İndir
Usta ile Margarita RAR 18.19 MB İndir
Usta ile Margarita ZIP 16.79 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Can’dan çıkanında Bulgakov’u yakından tanıyan Sergey Yermolinski’nin güzel bir yazısı var.
Bulgakov’u nasıl bilirdiniz? Çekingen bir adammış, ömrünün sonuna kadar gideremediği bu kusuru belli etmemeye çalışırmış. Bağımsızlığını korumaya gelince iş değişiyormuş tabii, üstleriyle hayatı boyunca anlaşamamış ama tek isteği herkese örnek olmakmış çocukken. Hayatında da şen ve alaycı olmasının onu tanıyanlarda bir güvensizlik yarattığına şaşmamak lazım aslında; eserlerindeki iğnelemeler yazar kimliğiyle gerçek hayattaki kimliğinin karışmasına yol açıyordu muhtemelen. Oysa onun alaycılığı sadece ikiyüzlülüğe, uşaklık eğilimine ve yaşadığı toplumda çarpık olan ne varsa ona yönlenmişti.
Doktorluğu bırakıp yazarlığa soyunduktan sonra tiyatro için metinler kaleme aldı ve Bir Ölünün Anıları’ndaki mevzuları yaşadı. Stanislavski’ye kinlendi, oyunlarını değiştirmeye çalışmalarından bıkmıştı. Hep daha iyi bildiğini düşünen insanlar vardı, onlarla mücadele etmekten yılmadı. Yazarlık tutkusuyla otoriteye boyun eğmek arasında çokça kalmıştır, çoğunlukla da bir orta yol bulmaya çalışmıştır ama inceldiği yerden kopmuş elbet. Kopuştan sonra unutturulmaya çalışıldı. Eserlerinden hiçbir yerde söz edilmiyordu, zamanla edindiği yazar dostlarının garip sessizliği yalnızlığını daha da derinleştirdi. Stalin’e yazdığı bir mektuptan sonra memur olarak tiyatroya döndü, memuriyetin yaratıcılığını kısıtlamasından yakındı. Bağımsızlığını tam olarak elde edememişti yine. 12 yıl boyunca bu kitabı yazdı, sevdiği kadın yazım aşamasında daima yanındaydı. Usta ile Margarita, metinde yer alan bu karakterler bir ölçüde Bulgakov’la sevgilisidir. Neyse, Bulgakov yakalandığı hastalıkla uzunca bir süre mücadele ettikten sonra ölür. Stalin’in ofisinden gelen bir telefon gelir, birkaç yazar evi ziyaret eder. Hepsi bu. Tabutu yaşamında çok önemli bir yeri olan Sanat Tiyatrosu’nun önünden geçerken tiyatro çalışanları kendisini son bir kez selamlar. Büyük bir kalabalık uğurlar en son, unutturulmak istenen bu büyük yazar, Oğuz Atay’dan yaklaşık kırk yıl önce okurunun peşine düşen ve bütün engellemelere rağmen okurunu arayan Bulgakov ölümünden sonra okuruyla tanışır. Benzer kaderler.
Usta ile Margarita’ya gelince, saçmadır. Bir kere çerçevenin dışına çıkmak isteyen bir yazar Bulgakov, düzyazının kaldırılması gerektiğinden bahsetmişliği vardır. Belli bir forma bağlı kalmak istememektedir. Yine bağımsızlık. Gogol’ün zavallı hayaleti gibi Bulgakov’un Şeytan’ı da günlük yaşamın saçmalığındandır, beklenmeyenlerinden değil. Moskova’nın orta yerinde Şeytan nereden çıkar, romanın içinde formu parçalayan başka bir romandan. Bundan daha mantıklı bir şey olabilir mi? Olabilir, mesela şu an görme aracı olarak kullandığınız -başka zamanlarda yumurta kaynatmakta kullanıyorsunuz- gözleriniz bir anda eriyebilir. Bunun ihtimali vardır, mantıklı bir mevzudur bu. İnanmayan nedenselliği araştırsın. İsa’nın ve koca bir toplumun çarmıha gerilişi bana kalırsa aynı zamanlara rastlar. İmkansız değil.
İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde Usta’nın hikâyesini öğreniriz, Şeytan ve tayfası üstünden şöyle sıkı bir sistem giydirmesi görürüz ve ikinci bölümde asıl mevzu başlar: bağışlanma, daha doğrusu Usta’nın kurtuluşu. Usta ve Margarita, yukarıdan gelen bir istekle, Şeytan’ın da yardımıyla birlikte huzura erecekleri bir yere giderler. Moskova’da zamanla her şey normale döner ve Şeytan’ın yol açtığı karışıklık zaman içinde unutulur.
Özet geç diyenler için: Devlet güdümünde bir edebiyat olmaz. 1930’ların Moskova’sı. Tanrı öldüyse bu ne? Entelijansiyanın kokuşmuş kısmı kesilmelidir. Matta Levi’nin Yeşu’ya karşı hissettiğini Margarita Usta’ya karşı hissetmektedir. Özgürlük, akıl ve adalet!


İçeriği açısından zaman zaman çok zorlasa da güzel bir kitap.


Zaman zaman çok eğlenerek okuduğum güzel bir kitaptı.


Sovyet dönemi yasaklılar listesinde olan bir kitap. Bulgakov’un kaleminden sağlam bir kitap daha…


Her sayfasında ve bölümünde Bulgakov’un artık ustalığını konuşturduğu eseri. Ayrı bir heyecan ayrı bir aksiyon ile bağlayıp okuru neşelendirip şaşırtmayı başarıyor. Dönemin Sovyet Rusyasında neden yasaklandığına şaşmamalı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*