Bu metni “Zygmunt Bauman’ın Akışkan Modernite Yaklaşımının İletişim Olgusuna Yansıması” isimli yüksek lisans tez çalışmamdaki Zygmunt Bauman ağırlıklı bölümünü yeniden ele alarak ve fazlalıklarından arındırarak tekrar yazdığımı söyleyebilirim. Kitap genel itibariyle iletişimi ifade krizine sokan belirsizliğin, muğlaklığın, bilinmezliğin veya müphemliğin nedenlerini soruşturuyor. Bu bağlamda, metinde en temele inerek hayatı ve dolayısıyla iletişimi de şekillendiren paradigmanın, yani modernitenin etkisi üzerinde duruluyor. Moderniteyi, günümüz yaşamsallığını inşa ederek insanın yaşadığı somutluklarla birlikte geniş-soyut bir dünya imkânı sunan ve çerçevesini çizen düşünsel paradigma olarak özetleyebiliriz. En başta söylemekte yarar var: Metinde postmoderniteden ayrı bir paradigma olarak bahsedilmemesi, postmodernitenin modernitenin mütemmim bir cüzü olduğuna yönelik kanaatim nedeniyledir. Bir başka deyişle, postmodernitenin moderniteye içkin olduğunu düşünüyorum. Bu çalışma bu yönüyle, iletişimden bağımsız düşünemeyeceğimiz modernite, postmodernite ve hatta post-truth konularının karşılaştırmasını veya iç içeliğini içeriyor. En özet hâliyle, postmodern iletişim konusuna mütevazı bir karşılık bulma arayışı diyebilirim.Bu çalışmaya Zygmunt Bauman’ın “Akışkan Modernite” kavramsallaştırmasından mülhem, özüne ‘akışkan iletişim’ dediğim postmodern dönemin iletişim anlayışını çözümleme isteğiyle/düşüncesiyle yola çıktım. Akışkan İletişim kavramını bir isimlendirme ve tespitten öte çalışmanın tezini ve/veya iddiasını tanımlamak için kullandım. Bu bağlamda bu çalışma postmodern dönemin iletişim anlayışının tarihsel açıdan oluşagelmiş iletişim kavramıyla benzerlikleri ve farklılıklarının psikolojik ve sosyolojik açıdan anlamsal uzamına değinmenin yanında soyut bir kavram olarak iletişim olgusunu haritalandırma
Kitap Yorumları - (0 Yorum)